Kodlama Tavsiyeleri
Programlama, Kodlama, Bilgisayar Bilimleri, Dizayn ve Tasarım, Öğrenme Yöntemleri
12 Aralık 2018 Çarşamba
Öğrenme Yöntemleri II
Arkadaşlar kanalıma hoşgeldiniz. Bugün size... (pardon youtube sandım yanlış oldu :)
Önceki yazımızda programlamaya başlamadan önce yapmamız gereken hazırlıklardan ve işimize yarayabilecek bazı öğrenme metodlarından bahsetmiştik. Bu yazımızda da kaldığımız yerden devam ediyorum. Yazıları genel olarak teknik detaylara çok girmeden yazmaya çalışıyorum. Nette programlamaya hemen giriş yapan ve örneklerle anlatan bir çok değişik blog mevcut. Ben daha sağlam temeller atmak adına genel bilgiler veren bu yöntemi tercih ettim. Umarım programlamaya/kodlamaya başlamak isteyenlere güzel bir kaynak olur.
Umarım öğrenme metotlarını netten biraz araştırma imkanı bulmuşsunuzdur. Öğrenme metodlarıyla ilgili bahsedeceğim ikinci önemli nokta ise sizin öğrenme çeşidiniz. Yani nasıl kolay öğrendiğiniz. Herkesin farklı bir algısı ve öğrenme üslubu vardır. Öncelikle bunu bulmalıyız.
Görsel, işitsel, uygulamalı vb gibi birçok öğrenme stili ve kitap, video, kurs vb gibi birçok öğrenme kaynağı mevcut. Bazı kişiler için bilgileri öğrenirken sadece okumak yeterli gelmekte. Bazıları video izleyerek, bazıları da sesli anlatım (podcast) gibi yöntemlerle daha kolay öğrendiğini ifade etmekte.
Sizden ricam bu yöntemlerden hangisini en çok sevdiğinizi düşünmeniz. Burada amacımız sadece birini seçmek değil, bize faydayı en çok ve en hızlı şekilde sağlayacak olanı bulmak. Ayrıca sadece en sevdiğiniz yöntemi kullanın da demeyeceğim. Benim tavsiyem hem sevdiğiniz hem de işe yarayacak yöntemlerin hepsini bir araya getirip, '' karma ve size özgü '' bir öğrenme stili oluşturmanızdır. Bu stili oluştururken de, beynin '' yaşanan deneyimleri '' ve '' görsel şeyleri '' daha kolay hatırladığını unutmayın. Programlama için öğrenilmesi gereken şeyler hem detaylı hem de çok olduğundan farklı kaynakları birbiri le harmanlamamız gerekmekte. Aklıma gelen öğrenme kaynaklarından bazıları:
Kitap (özenle seçilmeli)
Makale (bazen fazla akademik olabilir)
Dergi (bol görsel mevcuttur)
Blog/Vlog (konuya çabuk ulaşabilirsiniz)
Video/podcast (görsel-işitsel anlatım)
Kurslar/Kamplar (yoğun ve bol uygulamalı)
Okullar/Üniversite Programları vb
Bu kaynakların bir çoğu satın alınabilir ya da online olarak bedava bulunabilir. '' Arama motorlarını '' nasıl kullanacağımızı ve aradığımız şeyleri ne şekilde yazarak daha kolay bulacağımızı da bilmeliyiz. Ancak eninde sonunda her istediğiniz şeye her zaman ulaşamıyorsunuz. Dolayısıyla aradığımız bilgilerin bazen aklımıza gelmeyen yerlerde olabileceğini de hesaba katmalıyız. Bu nedenle genel konularla ilgili nette serbest şekilde dolaşmamız bile bize konu hakkında bir sürü fikir sağlayabilir. Tıkladığımız herhangi bir bağlantı ya da gözümüze ilişen bir yazı, bizi farklı yerlere götürebilir. Nette en popüler kullandığımız metot hala bir arama motorunu kullanarak yazılı materyaller aramaktır.
Görsel öğrenmenin faydalı olduğundan bahsetmiştik. Öğrenme hızımızı arttırmak için kendimize bir
'' bilgi ağı '' kurmalıyız. Konumuzla alakalı siteler bulmalı, '' sosyal medya '' platformlarından ilgili hesapları takip ederek kendimize sürekli bir bilgi akışı sağlamalıyız. Kendimize '' dijital bir kütüphane '' kurabilir ilgili tüm kaynakları bir araya getirebilir ve ihtiyacımız doğrultusunda kullanabiliriz. Öğrenme etkinliğimizi arttırmak için birkaç tavsiye:
1 Hafif Egzersiz (çalışmalar arası dinlenirken yapılabilir )
2 Uyku (hafızamızı zinde tutmak için düzenli ve kaliteli uyku şart)
3 Çalışma Şekli (hep aynı yöntemden ziyade farklı yöntemler seçmek)
4 Zihinsel Model (detaylara girmeden önce genel bir resim-fikir oluşturma)
5 Öğrenmeyi Öğrenme (teknikler hakkında bilgi alarak daha da gelişme)
6 Odaklanma (25 dakikayı takip eden aralarla çalışmak)
7 Geri Çağırma (test ederek - konuşarak, bilgileri aktif olarak hatırlama)
8 Aralıklı Tekrar (blok ders yapmaktansa, konuları bölerek çalışma)
Diğer bir görsel yöntem ise konu hakkında '' infografik '' ya da '' cheat sheet '' denilen materyalleri kullanmak. Bu materyaller bize kısa zamanda oldukça faydalı bilgiler sağlayacaktır. Dijital ya da
'' e-öğrenme '' yöntemlerinde infografikler sıklıkla kullanlımakta. İlgili konunun isminden sonra infografik ya da cheat sheet yazarak, özet ve özenle hazırlanmış görsellere ulaşabiliriz.
Çok önemli diğer bir nokta ise öğrenirken kendimizi zorlamamak. İster yeni bir iş imkanı ister hobi için olsun bir şekilde kodlamayı öğrenmeyi seçtik ve bir an önce her şeyi öğrenmek istiyoruz değil mi ? Eğer tüm bilgileri beynimize zorla tıkmaya çalışırsak (ki okul hayatımızdan bu şekilde çalışmaya oldukça alışkınız) öğrendiklerimizi unutacağımız ve ilerlemeyeceğimiz bellidir. İlk bölümdeki araklı çalışma ve parça parça öğrenme metodlarını yazmamın sebebi budur. Bu yöntemler bilimseldir ve başarıyı arttırdığı kanıtlanmıştır.
Genelde çalışmalarımızın başında ve sonunda öğrendiğimiz şeyleri daha çok hatırlıyoruz, orta kısımdakileri ise daha çabuk unutuyoruz. Bu nedenle çalışma süreleri kısa/aralıklı, çalışma sayısı ise çok olmalı. (pomodoro tekniği gibi) Ardından da tazeleme için tekrarlar yapılmalı ve tam/etkin öğrenme gerçekleşene kadarda tekrarlamaya devam edilmeli.
Son olarak nette araştırmanız için birkaç konu :
Mobil öğrenme
Sanal sınıflar
Sosyal öğrenme
Oyunlarla öğrenme
Karma öğrenme
Sanal ve Arttırılmış gerçeklik
Saygılarımla
Ümit Eroğlu
10 Aralık 2018 Pazartesi
Öğrenme Yöntemleri I
Merhaba !
Bu blogta elimden geldiği kadarıyla sizlere kodlama ve tasarım üzerine tavsiyelerde bulunmaya çalışacağım. Yazacaklarım daha önceki tecrübelerim ve netteki diğer kaynaklardan derlediğim tavsiyelerdir. Kodlama ve programlama, geçmişten günümüze sürekli artan bir şekillde popüler hale gelmiştir. Karmaşık ve öğrenmesi zor bir konu olduğundan, kodlamaya başlamadan önce araştırmamız gereken bazı konular ve yapmamız gereken bir takım hazırlıklar bulunmaktadır.
Bunlardan bana göre en önemlisi, bize sadece kodlama alanında değil her türlü alanda yardımı olabilecek olan '' öğrenme metodları'' üzerine yapılacak araştırmalardır.
Yani ''öğrenmeyi öğrenmek''tir.
Beynimiz, zor ya da kolay olsun bir konuyu nasıl öğrenmektedir? Eğer bu konu hakkında bilgi sahibi olursak, etkili ve tam öğrenme konularına hakim olur ve öğrenmek istediğimiz konuları hızla hafızamıza yerleştiririz. Öğrenme ve hafıza konusunda iki önemli süreç göze çarpmaktadır:
1 Kısa süreli hafıza
2 Uzun süreli hafıza
Bilgisayarları düşünürsek bu iki konu, '' Ram '' ve depolama aygıtımız olan '' Hard diskler '' ile benzeşmektedir. Ram nasıl bazı bilgileri anlık olarak hafızasında tutuyor ise beynimiz de buna benzer şekilde işlemektedir. Belirli bir süre akılda tutup daha sonra unutmaktadır. Bilgileri tam olarak öğrenme ise onları beynimize kalıcı olarak yazdığımızda gerçekleşir. Yani hard diske yazdığımızdaki gibi...
Öğrendiklerimizi unutmamızın sebebi beynimizdeki bu uzun süreli hafıza sürecine yeterince hakim olamayışımızdan kaynaklanmaktadır. Bu mekanizmayı çözersek zor olan konuları dahi daha kolay bir biçimde öğrenebiliriz.
Bilgileri uzun süreli hafızamıza '' kalıcı olarak '' almak için yararlanmamız gereken bazı önemli metodlar ise şu şekildedir:
1 Yer Açma (Dikkat Çekme - İlgiyi Arttırma)
Bilgilerin her birini birer eşya ya da nesne gibi düşünerek onlar için hafızamızda yer açmaktır. Öğrenme öncesinde, konuyu gözden geçirip, kısa süreli hafızamızı kullanarak, o konu hakkında biraz fikir sahibi olmamız gerekir. Eğer öğrenme kaynağımız bir kitap ise bunu, başlıkları ya da içindekileri okumak, paragraf başlarına ve sonlarına göz atmak olarak düşünebiliriz.
2 Aralıklı Tekrar (Devamlılık)
Bilgileri uzun süreli hafızamıza almak için çok önemli bir süreçtir. Okunan ya da öğrenilen şeyin belirli aralıklarla tekrar edilmesi, unutmayı oldukça azaltmaktadır. Bunu okul hayatımızda öğretmenlerimizin aynı konuyu deflarca yazdırıp tekrar ettirmesine benzetebiliriz. Ne kadar çok tekrar o kadar kalıcı öğrenme. Asıl önemli nokta ise belirli zaman aralıklarıyla bilgilerin tazelenmesi ve artık tam öğrenmenin sağlanmasıdır.
3 Gruplama (Parça Parça Öğrenme)
Özellikle zor konuları öğrenmek için çok kullanışlı bir yöntemdir. Basit olarak düşünürsek telefon ya da kimlik numaralarımızı dahi gruplayarak ezberleriz. Hafıza oyunları oynarken nesneler arasında bağlantılar kurarak onları daha kolay hatırlamaya çalışırız. Konumuz ne kadar zor olursa olsun yapmamız gereken öncelikle onu küçük parçalara bölmek, her birini te tek öğrendikten sonra parçaları bir bütün haline getirip konuyu o halde yeniden anlamaya çalışmaktır. Bunu da büyük resme odaklanmaya ya da küçük parçalar ile başlayarak büyük bir pazılı (puzzle) tamamlamaya benzetebiliriz.
4 Pratik Yapmak (Etkin Öğrenme)
Öğrenmeyi kalıcı kılmak için onunla ilgili somut olarak bir şeyler yapamız gerekmektedir. Teoriyi uygulamaya dökmeli ve konuyla ilgili bir deneyim, tecrübe elde etmeliyiz. Örneğin yabancı dil öğrenmek için o dilin konuşulduğu ülkeye gitmek istememiz, öğrenme kamplarına, çalıştaylara (workshop), etkinliklere katılmamız hep bu nedenledir. Bir şeyi yapmak üzerine bir sürü kitap okuyabilir ve fazla teorik bilgiye sahip olabiliriz ancak o şeyi hiç yapmadıysak gerçek deneyimden yoksunuzdur. Bu durum özellikle bilgisayar bilimleri ve programcılık için büyük önem taşımakta.
-------------------------------
Öğrenme sürecinde bir diğer önemli mesele, bilgiyi sadece hatırlamak değil aynı zamanda onun hakkında çözümlemeci düşünerek, analiz yapabilmek ve problemleri çözebilmek için kendimize yarayacak biçimde kullanabilmektir. Burada karşımıza '' etkin öğrenme '' ve dolayısıyla '' odaklanma '' konusu çıkmaktadır. Odaklanma seviyesindeki iki önemli nokta şunlardır:
1 Dikkatin Verilmesi (Belirli bir konu üzerine)
2 Dikkatin Serbest Kalması (Genelleme yaparak odaklanmadan)
Bu yöntemlerin ikisi de bize öğrenme sürecinde fayda sağlamaktadır. Biri iyi diğeri kötü değildir. Her birinin kendine göre olumku olumsuz yönleri olabilir. Dikkatin fazlaca verilmesi bazen konu hakkındaki genel fikri özümsemeyi zorlaştırabilir. Başka bir şekilde çok serbest bir yaklaşım da önemli konuların göz ardı edilmesine sebep olabilir.
Konuyu sonlandırırken başka iki önemli teknikten bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki '' Pomodoro '' denen teknik. Bu yöntem konu üzerinde 25 dakikalık odaklanmış bir çalışmayı takip eden 5 dakikalık bir dinlenme-ara sürecini anlatmaktadır. Çalışmamız bitene kadar ya da yorulana kadar bu 25 dk - 5 dk düzenini takip edebilirz.
İkincisi ise '' Feynman tekniği ''dir. Bu ise kısaca konuyu bir başkasına öğretmeye çalışmak. Konuyu derinlemesine anlayıp anlamadığımızı sınamak için kullanılıyor. Süreç ise şu şekilde işliyor:
1 Konunun belirlenmesi
2 Konuyu hiç bilmeyen birine anlatır gibi açıklamak
3 Takıldığımız noktada ilgili materyallere göz atmak
4 Konuyu basitleştirerek ilgili bağlantılar kurmak
Eğer bir konuyu bir çocuğa ya da yaşlı bir kişiye anlatacak kadar basitleşiremiyorsanız siz de tam olarak anlayamamışsınız demektir. Bu da akademisyenler arasında anlatma ve anlaşılma hakkında ince bir espri...
Konu hakkında daha fazla bilgi için internette öğrenme teknikleri üzerine ararştırmalar yapabilirsiniz. Başlangıçta gereksiz gibi gözükse de aslında anlama ve öğrenme süreçlerinde bir çok bilmediğimiz nokta bulunduğunu ve bunları öğrenmenin bize oldukça faydalı olabileceğini siz de fark edeceksiniz.
Saygılarımla
Ümit Eroğlu
Merhaba !
Bu blogta elimden geldiği kadarıyla sizlere kodlama ve tasarım üzerine tavsiyelerde bulunmaya çalışacağım. Yazacaklarım daha önceki tecrübelerim ve netteki diğer kaynaklardan derlediğim tavsiyelerdir. Kodlama ve programlama, geçmişten günümüze sürekli artan bir şekillde popüler hale gelmiştir. Karmaşık ve öğrenmesi zor bir konu olduğundan, kodlamaya başlamadan önce araştırmamız gereken bazı konular ve yapmamız gereken bir takım hazırlıklar bulunmaktadır.
Bunlardan bana göre en önemlisi, bize sadece kodlama alanında değil her türlü alanda yardımı olabilecek olan '' öğrenme metodları'' üzerine yapılacak araştırmalardır.
Yani ''öğrenmeyi öğrenmek''tir.
Beynimiz, zor ya da kolay olsun bir konuyu nasıl öğrenmektedir? Eğer bu konu hakkında bilgi sahibi olursak, etkili ve tam öğrenme konularına hakim olur ve öğrenmek istediğimiz konuları hızla hafızamıza yerleştiririz. Öğrenme ve hafıza konusunda iki önemli süreç göze çarpmaktadır:
1 Kısa süreli hafıza
2 Uzun süreli hafıza
Bilgisayarları düşünürsek bu iki konu, '' Ram '' ve depolama aygıtımız olan '' Hard diskler '' ile benzeşmektedir. Ram nasıl bazı bilgileri anlık olarak hafızasında tutuyor ise beynimiz de buna benzer şekilde işlemektedir. Belirli bir süre akılda tutup daha sonra unutmaktadır. Bilgileri tam olarak öğrenme ise onları beynimize kalıcı olarak yazdığımızda gerçekleşir. Yani hard diske yazdığımızdaki gibi...
Öğrendiklerimizi unutmamızın sebebi beynimizdeki bu uzun süreli hafıza sürecine yeterince hakim olamayışımızdan kaynaklanmaktadır. Bu mekanizmayı çözersek zor olan konuları dahi daha kolay bir biçimde öğrenebiliriz.
Bilgileri uzun süreli hafızamıza '' kalıcı olarak '' almak için yararlanmamız gereken bazı önemli metodlar ise şu şekildedir:
1 Yer Açma (Dikkat Çekme - İlgiyi Arttırma)
Bilgilerin her birini birer eşya ya da nesne gibi düşünerek onlar için hafızamızda yer açmaktır. Öğrenme öncesinde, konuyu gözden geçirip, kısa süreli hafızamızı kullanarak, o konu hakkında biraz fikir sahibi olmamız gerekir. Eğer öğrenme kaynağımız bir kitap ise bunu, başlıkları ya da içindekileri okumak, paragraf başlarına ve sonlarına göz atmak olarak düşünebiliriz.
2 Aralıklı Tekrar (Devamlılık)
Bilgileri uzun süreli hafızamıza almak için çok önemli bir süreçtir. Okunan ya da öğrenilen şeyin belirli aralıklarla tekrar edilmesi, unutmayı oldukça azaltmaktadır. Bunu okul hayatımızda öğretmenlerimizin aynı konuyu deflarca yazdırıp tekrar ettirmesine benzetebiliriz. Ne kadar çok tekrar o kadar kalıcı öğrenme. Asıl önemli nokta ise belirli zaman aralıklarıyla bilgilerin tazelenmesi ve artık tam öğrenmenin sağlanmasıdır.
3 Gruplama (Parça Parça Öğrenme)
Özellikle zor konuları öğrenmek için çok kullanışlı bir yöntemdir. Basit olarak düşünürsek telefon ya da kimlik numaralarımızı dahi gruplayarak ezberleriz. Hafıza oyunları oynarken nesneler arasında bağlantılar kurarak onları daha kolay hatırlamaya çalışırız. Konumuz ne kadar zor olursa olsun yapmamız gereken öncelikle onu küçük parçalara bölmek, her birini te tek öğrendikten sonra parçaları bir bütün haline getirip konuyu o halde yeniden anlamaya çalışmaktır. Bunu da büyük resme odaklanmaya ya da küçük parçalar ile başlayarak büyük bir pazılı (puzzle) tamamlamaya benzetebiliriz.
4 Pratik Yapmak (Etkin Öğrenme)
Öğrenmeyi kalıcı kılmak için onunla ilgili somut olarak bir şeyler yapamız gerekmektedir. Teoriyi uygulamaya dökmeli ve konuyla ilgili bir deneyim, tecrübe elde etmeliyiz. Örneğin yabancı dil öğrenmek için o dilin konuşulduğu ülkeye gitmek istememiz, öğrenme kamplarına, çalıştaylara (workshop), etkinliklere katılmamız hep bu nedenledir. Bir şeyi yapmak üzerine bir sürü kitap okuyabilir ve fazla teorik bilgiye sahip olabiliriz ancak o şeyi hiç yapmadıysak gerçek deneyimden yoksunuzdur. Bu durum özellikle bilgisayar bilimleri ve programcılık için büyük önem taşımakta.
-------------------------------
Öğrenme sürecinde bir diğer önemli mesele, bilgiyi sadece hatırlamak değil aynı zamanda onun hakkında çözümlemeci düşünerek, analiz yapabilmek ve problemleri çözebilmek için kendimize yarayacak biçimde kullanabilmektir. Burada karşımıza '' etkin öğrenme '' ve dolayısıyla '' odaklanma '' konusu çıkmaktadır. Odaklanma seviyesindeki iki önemli nokta şunlardır:
1 Dikkatin Verilmesi (Belirli bir konu üzerine)
2 Dikkatin Serbest Kalması (Genelleme yaparak odaklanmadan)
Bu yöntemlerin ikisi de bize öğrenme sürecinde fayda sağlamaktadır. Biri iyi diğeri kötü değildir. Her birinin kendine göre olumku olumsuz yönleri olabilir. Dikkatin fazlaca verilmesi bazen konu hakkındaki genel fikri özümsemeyi zorlaştırabilir. Başka bir şekilde çok serbest bir yaklaşım da önemli konuların göz ardı edilmesine sebep olabilir.
Konuyu sonlandırırken başka iki önemli teknikten bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki '' Pomodoro '' denen teknik. Bu yöntem konu üzerinde 25 dakikalık odaklanmış bir çalışmayı takip eden 5 dakikalık bir dinlenme-ara sürecini anlatmaktadır. Çalışmamız bitene kadar ya da yorulana kadar bu 25 dk - 5 dk düzenini takip edebilirz.
İkincisi ise '' Feynman tekniği ''dir. Bu ise kısaca konuyu bir başkasına öğretmeye çalışmak. Konuyu derinlemesine anlayıp anlamadığımızı sınamak için kullanılıyor. Süreç ise şu şekilde işliyor:
1 Konunun belirlenmesi
2 Konuyu hiç bilmeyen birine anlatır gibi açıklamak
3 Takıldığımız noktada ilgili materyallere göz atmak
4 Konuyu basitleştirerek ilgili bağlantılar kurmak
Eğer bir konuyu bir çocuğa ya da yaşlı bir kişiye anlatacak kadar basitleşiremiyorsanız siz de tam olarak anlayamamışsınız demektir. Bu da akademisyenler arasında anlatma ve anlaşılma hakkında ince bir espri...
Konu hakkında daha fazla bilgi için internette öğrenme teknikleri üzerine ararştırmalar yapabilirsiniz. Başlangıçta gereksiz gibi gözükse de aslında anlama ve öğrenme süreçlerinde bir çok bilmediğimiz nokta bulunduğunu ve bunları öğrenmenin bize oldukça faydalı olabileceğini siz de fark edeceksiniz.
Saygılarımla
Ümit Eroğlu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Öğrenme Yöntemleri II Arkadaşlar kanalıma hoşgeldiniz. Bugün size... (pardon youtube sandım yanlış oldu :) Önceki yazımızda programlama...
-
Öğrenme Yöntemleri II Arkadaşlar kanalıma hoşgeldiniz. Bugün size... (pardon youtube sandım yanlış oldu :) Önceki yazımızda programlama...
-
Öğrenme Yöntemleri I Merhaba ! Bu blogta elimden geldiği kadarıyla sizlere kodlama ve tasarım üzerine tavsiyelerde bulunmaya çalışacağ...